Hayat her şeye rağmen yaşamaya değer derken bile beynimiz o kadar doluki.Keşke insan beynide bilgisayar gibi olsa.Çok dolup yavaşladığında, lüzumsuz yaşadıklarımızı ,gereksiz bilgileri silip geri dönüşün kutusuna yollayabilseydik…İstediklerimizi ,bizi mutlu eden her şeyi yükleyip,istemediklerimizi silebilseydik..Ara sıra da olsa yeni dosya açar gibi yeniden başlayabilseydik kaldığımız yerden hayata.Tüm olumsuzlukları silerek…Ekle kaldır yaparak.Bir şeyler ters gittiğinde format atabilseydik… Takıldığımızda resetleyebilseydik veya yeniden başlat diyebilseydik.
Yorulduğumuzda beklemeye alabilseydik hayatı ,zamana hiç dokunmadan. Günümüzde gerçek dostluğun ,arkadaşlığın kalmadığını anladığımızda ağ bağlantısı yapabilseydik onlarla..Paylaşabilseydik hayatı.Yargılamadan,suçlamadan görebilseydik arkadaşlarımızın ,çevremizdeki kişilerin düşüncelerini hislerini..Ama hakkınıda yemeyelim hayatın…Aynı ‘’MSN’’ gibi yaşıyoruz…İşimize gelirse çevrim içi gelmez ise çevrim dışıyız…Dilediğimizde yemekte, dilersek dışarıdayız… Baktık olmadı kapatıveririz oturumu.Arasıra mail yolluyoruz tanıdıklarımıza, işimize gelirse konuşuyor gelmezse engelliyoruz …Sözlerimizle çok rahat kırabiliyor, bazen ise saklıyoruz düşüncelerimizi hislerimizi çevrim dışı gösterir gibi…Kayıtsız kalabiliyoruz içimiz gayet rahat.Bazen düşünüyorum da makinalar mı bize benzetilmeye çalışılıyor ,yoksa bizlermi makinalaşmaya çalışıyoruz işte bunu hiç düşünmüyoruz….