Yeşil-beyazlı takımın teknik patronu Samet Aybaba, Çağdaş Eğitim Kooperatifi 3 Mart Okulu’nda öğrencilerle bir araya geldi.
Burada öğrencilerin sorularını cevaplayan Aybaba, “VakıfBank 3 kez üst üste dünya şampiyonu oldu. Onları takip ediyorum. Futbol çok farklı bir şey. İnanılmaz paralar dönüyor. Özellikle İspanya, Almanya ve İngiltere’de. Onları şöyle geçebiliriz, kendi evlatlarımızdan kurulu bir iskelet kadro oluşturalım, iyi bir takım yapalım, onun üzerinden yürüyelim ve özendirelim. Bizim istediklerimizin hiçbiri olmuyor. İnsanlar, yönetimler farklı bakıyor. Yabancı oyuncu sayısı ile ilgili çok büyük sıkıntılarımız var. Şu anda ülke futbolu tamamen yabancılardan oluşuyor. Maçlarda atılan 100 golün 90-95 tanesi yabancı oyuncular tarafından atılıyor. Biz doğru planlamadığımız sürece bir şey olma durumumuz çok düşük. Özellikle şampiyonlar liginde bizim final oynama ihtimalimiz çok düşük. Ne zaman biz kendi evlatlarımızın bu işi yapacağına inanırız, onlara sarılırız ondan sonra bu başarılar gelir diye düşünüyorum. Bir kez ülkemizin takımlardan Galatasaray Avrupa şampiyonu oldu. Kadrosunda 8-9 tane oyuncusu yerliydi. Olmuş bir şeyin üzerinden gitmek lazım. Ama biz bunu başaramıyoruz. Menajerlik gibi farklı sistemler devreye girdi. Ya biz özümüze döneceğiz, farklı planlayacağız, sürece bırakacağız ya da hiçbir şey olmadan devam edeceğiz” dedi.
“VAR sistemini bir sezon görelim”
VAR sistemi ile ilgili soruya Aybaba, “Onu bir sezon görelim. Bu sistemden en çok etkilenen biz olduk. Oldukça hata yapıldı bize. Belki o hatalar olmasaydı ligde 5 veya 6. sıradaydık. Ama futbol bu. Bir sezon görelim ne doğru, ne yanlış yapıldı. Futbol anlık bir oyundur. Sevinç ve üzüntü anlıktır. Top kaleye girerken bizim neler düşündüğümüzü bilmezsiniz. Karşı takımın kalesine doğru giderken, son Akhisar’da Latovlevici bir gol attı, o topa vurduğunda gol olacağını hissetmiştim. Onun için bu sistemi deneyelim” diye cevapladı.
“3 seneyi planlama olarak düşünüyoruz”
Bursaspor’un şampiyonluk şansı ile ilgili soruya Aybaba, “Bursaspor’un birkaç sezondur ne yaşadıklarını biliyorsunuz. Keşke daha yukarılarda kalabilseydi. Oradan şampiyonluk potasına girmesi daha kolay olurdu. Ama 3 seneyi planlama olarak düşünüyoruz. İçerisinde olmaz mı, futbol bu, içinde de olabilir. Ama 3 sene bu genç arkadaşlarımızı adapte etmek anlamında transferlerle ilgili doğruları yüzde 100 yapma anlamında sorunlarımız var. Bunları gerçekleştirdiğimizde 3 sene içerisinde veya sonrasında bu takım şampiyonluk potasına girer diye düşünüyoruz” şeklinde cevapladı.
“Gençleri doğru yönetemeyip, yönlendiremiyoruz”
Türkiye’de her yerde hatalar yapıldığını ifade eden Aybaba, “Kaliteli insan sayısı yerlere düştü. Bizim çocukluğumuzda mahallede ağabeyler vardı. Üst akıl vardı. Şimdi mahalle ve o insanlar kayboldu. Artık her şey AVM oldu. Biraz huysuzluk yapanların önüne telefondan oyunlar açıyorlar. Bu çocukları geliştirmeden ne yapabiliriz. Siyasette, futbolda ne yapabilirsiniz? Biz bütün dünyayı dolaşıyoruz. Biz çok araştırmalar yapıyoruz. Biz, altyapıya önem vermeden bu ülke futbolu gelişemez diyoruz. 15 milyon gencimiz var. 3,5 milyon Almanya’daki Türk nüfusu, bizdeki lisanslı genç çocuktan daha fazla orada var. Biz bunları doğru yerlerde eğitemiyoruz, doğru sahalar yapmıyoruz. Onları eğitecek hocaları yetiştiremiyoruz. Doğru yönetemeyip, yönlendiremiyoruz. Burada herkesin suçu var. Bir oyuncuyu geleceğe yönelik çok kıymetli olabilir diye düşünüyoruz, 3-5 gün sonra gazetelerde manşet oluyor. Çevresinde hayatı bilen, doğru yöneltecek kimseler olmadığı için farklı yöne gidiyor. Orada kaybetmeye başlıyoruz. 17 yaşına kadar bir şeyleri tutabiliyoruz. Ondan sonra kayboluyor. Bizim çocuklarımız bir tane son model araba alıyor. Kız arkadaşları tabi ki olacak. Erkek ve kız birbirini doğru arkadaşlık olursa geliştirir. Orada yanlışlara başlıyorlar ve kısa sürede kaybolup gidiyorlar. Önce, insanı bu ülkede yetiştiremiyoruz. Yetiştiremediğimiz sürece futbolcu, öğretmen, bakan, başbakan olmuş ne fark eder” diye konuştu.
“Bizim zamanımızda en büyük özellik takımdaşlıktı”
Kendilerinin zamanında en büyük özelliğin takımdaşlık olduğunu vurgulayan Aybaba, “Bizim arkadaşımıza, takımımıza kimse yan bakamazdı. Biz kenetlenmiş bir aileydik. Şimdi gittikçe uzaklaştık. 3 tanesi Fransızca, 2 tanesi İngilizce, 5 tanesi İtalyanca Milli takım ülke dışındaki Türk çocuklarından oluşuyor. Çoğu Türkçe bilmiyor. Bu kadar milliyetçi, vatanını seven, milli ve manevi duyguları çok yüksek bir toplumun soyunma odasında bayrak olmazsa olur mu” açıklamasını yaptı.
“Ummadığınız takım şampiyon olabilir, ummadığınız takım küme düşebilir”
Transfer konusunda çalışmaların devam ettiğini belirten Aybaba, eksik mevkilere oyuncu alacaklarını söyledi. Ligin kalitesiyle alakalı soruya Aybaba, şu cevabı verdi:
“En pahalı kadroları olan takımlar krizde. Herşey ligde olabilir. Hiç ummadığınız takım şampiyon olabilir, ummadığınız takım küme düşebilir. O sebeple zor bir lig. Kimin kimi yeneceği belli değil. Her hafta ayrı hesap yapıyoruz. Keşke kadrolar daha kaliteli olsa 10-12 tane takım şampiyonluk için yarışsa.”
“Fenerbahçe ve Ali Koç’un başarısız olmasını istemem”
Fenerbahçe’nin durumunun sorulması üzerine Aybaba, “Fenerbahçe ülkemizin çok önemli takımlarından bir tanesi. Böyle bir kriz yaşamasını istemeyiz. Futbol ekonomisi çok önemli. Bu ekonomideki en önemli rollerden bir tanesi Ali Koç olacak diye düşünüyorum. Bir takım sıkıntılar yaşayabilir. Başarılı bir iş adamı ama futbol başka bir iş. O sebeple keşke bu konuları biraz daha fazla istişare etseydi, çeşitli yerlerden bilgi alıp, yorum yapsaydı kafasından. Ama ben, futbol adına Fenerbahçe’nin ve Ali Koç’un başarısız olmasını istemem” şeklinde cevapladı.