Koşu, saldırıların gerçekleştiği Dortmund, Solingen ve Köln güzergahında ‘Dostluk, Kardeşlik ve Hoşgörü Maratonu’ başlığıyla gerçekleşti. 92 kilometrelik maratondan sonra sporcular, ırkçı cinayetlerin aydınlatılmasını, okullarda ‘Kültürlerarası Eğitim Dersi’ okutulmasını, göçmen kuruluşların korunmasını istedi. Maraton koşucusu İbrahim Şahin ve takım arkadaşları, Nasyonal Sosyalist Yer altı (NSU) terör hücresinin saldırılar gerçekleştirdiği Dortmund’dan Köln’deki Keup Caddesi’ne kadar olan 92 kilometrelik yolu koştu. MALLİNCKROTH SOKAĞI'NDAN BAŞLADILAR ‘Irkçılığa Karşı Dostluk, Kardeşlik, Hoşgörü Maratonu’ başlığını taşıyan koşularına Dortmund’da Mehmet Kubaşık’ın öldürüldüğü Mallinckroth Sokağı’ndaki 186 numaralı binanın önünde başlayan sporcular önce Solingen’deki Unter Werner sokağına ulaşarak burada basın açıklaması yaptı. Daha sonra NSU’nun Köln’de 2004 yılında bombalı saldırı gerçekleştirdiği ve dördü ağır 22 kişinin yaralandığı Keup Caddesi’ne koşan sporcular, bombanın konulduğu Özcan Kuaför önünde de basınla bir araya geldi. "SIRF TÜRK OLDUKLARI İÇİN ÖLDÜRÜLDÜLER" Mağdurların sırf Türk oldukları için öldürüldüğünü söyleyen İbrahim Şahin, “Buna dur demek için buradayız. Demokrasi ve insan hakları konusunda mangalda kül bırakmayanlar kendi ülkelerine bakmıyorlar. Taksiciler, sırf yabancı oldukları için hakarete, darplara maruz kalıyor. Bunlar Almanya gibi bir ülkede oluyor. İki terör destekçisini yakalamakla bu iş çözülmez.” diye konuştu. Geçen yıl aynı amaçla Dortmund’dan Düsseldorf’taki parlamentoya koştuğunu söyleyen sporcu,“Amacımız bu koşunun gelenekselleşmesi ve Dostluk, Barış ve Hoşgörü Koşusu olarak her sene 21 Mart Uluslararası Irkçılıkla Mücadele Günü’nde yapılmasıdır. Önümüzdeki yıllarda Alman sporcuların da katılımıyla daha büyük koşular düşünüyoruz.” dedi. ALMANYA'NIN İLK TÜRK ATLETİZM TAKIMI Koşuya ayrıca Egemen Atınova, Sadık Şahin, Muharrem Yılmaz ve Ali Öztekin adlı sporcular da eşlik etti. Muharrem Yılmaz “Biz Almanya’nın ilk Türk-Alman atletizm takımıyız. Arkadaşımız İbrahim Şahin’den gelen bu fikri değerlendirdik ve sporcu olarak ırkçılıkla mücadele ve kardeşliğe katkıda bulunmaya karar verdik.” dedi. Vatandaşlardan ve siyasetçilerden de duyarlılık bekleyen Yılmaz, “Polisten izni ancak son üç günde alabildik, bu kadar kısa sürede Alman sporculara da çağrıda bulunmak mümkün olmadı.” şeklinde konuştu.