Kazakistan'da Han Çadırı'nı inşa eden Sembol İnşaat'ın Başkanı Aytekin Gültekin, "Zor koşullarda çalışan işçiyi motive etmek için katlara hoparlör yerleştirip, müzik yayını yaptırıyorum. Kritik zamanlarda Mehter Marşı çaldırıyorum" dedi
Kazakistan'ın başkenti Astana'da geçtiğimiz pazartesi günü açılan şeffaf çadır şeklindeki alışveriş ve eğlence merkezi Han Çadırı'nı inşa eden Rixos Grup'un kardeş şirketi Sembol İnşaat'ın Yönetim Kurulu Başkanı Aytekin Gültekin, ülkedeki zor iklim şartlarında işçileri motive etmek için çeşitli yolları denediklerini söyledi. Gültekin, Han Çadırı'nın açılışının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Gültekin, "Biliyorsunuz -40 dereceye kadar ulaşan soğukta çalışmak zorunda kalıyorlar. Zaman zaman çeşitli nedenlerden motivasyon düşüyor. O zaman işçileri toplayıp onları yüreklendirecek konuşmalar yapıyorum. Bazen de yemek düzenliyorum" diye konuştu. İşçilerin çalışma temposunu korumak için uyguladığı bir yöntemin de inşaatın devam ettiği bütün katlara hoparlör yerleştirmek olduğunu söyleyen Gültekin, "Gün boyu müzik yayını yaptırıyorum. Çok kritik anlarda Mehter Marşı çaldırıyorum" dedi.
BBC ARAYINCA ANLADIK
Han Çadırı'nın mimari ve mühendislik bakımından önemine Batı basınının vurgu yaptığını söyleyen Gültekin, "Ne yaptığımızı BBC 'haber yapalım' deyince anladık. Mimarlık dergilerinden gelmeye başladılar. National Geographic de ilgilendiğini söyledi" şeklinde konuştu. The Times muhabirinin kendisine 'bu tip projeler için niye İngiltere'ye gelmiyorsunuz?' sorusunu yönelttiğini anlatan Gültekin, "Nüfus azalıyor. Yapılacak her şey yapılmış. Niye oralara gidelim ki? İnşaatçının gideceği yer, az gelişmiş veya gelişmekte olan ülkelerdir. Biz Türkler inşaat piyasasında risk almayı çok iyi biliyoruz. Bizi geçmek zor" dedi.
Kendilerinin Han Çadırı da dahil Kazakistan'daki inşaatlarında Avrupalı taşeronlarla da çalıştıklarını anlatan Gültekin, "Risk almayı sevmiyorlar. Adam hesap kitap yapıyor. Yüzde 99.9 garantiyi görmüyorsa gelmiyor. Sonra 'Avrupalı müteahhitler burada niye yok?' diye soruyorlar. Niye olmadıkları kabak gibi ortada" diye konuştu. Türk müteahhitlerinin bir nevi ihracatçı olduğunu söyleyen Gültekin, "Ukrayna'da inşaat yaparken, ülkeye en fazla mermer satan şirket olduğumuz ortaya çıktı" dedi.
AY ÜSSÜ GİBİ KAPALI MAHALLE PLANLIYORUZ
Önlerinde yeni bir zorlu proje bulunup bulunmadığına ilişkin bir soru üzerine Gültekin, "Henüz eskiz halinde bir projemiz var. Astana'da tamamen kapalı bir mahalle düşünün. İçinde evler, yaşama alanları herşey dahil olacak. Ay üssü gibi bir proje. Kürşat Aybak adlı bir Türk mimarla çalışıyoruz. En azından 500 bin - 1 milyon metrekare büyüklükte bir proje" dedi. Projeyi ilk kez 2006 yılında düşündüklerini belirten Gültekin, ancak kriz nedeniyle o dönem rafa kaldırdıklarını belirtti.
Kafalarından geçen çok proje olduğunu söyleyen Aytekin, Türkiye'ye yönelik Disneyland benzeri bir temalı park kurma planlarının hala bulunduğunu kaydetti. Aytekin, "Bazen de bir park kurup, içine müşteriyi birkaç haftalığına bırakmayı düşünüyoruz. Orada verilen bir tema çerçevesinde yaşasın. Belki eski zamanlar olabilir veya belli bir işte, görevde çalışma olabilir" şeklinde planlarını anlattı.
"AK SAKAL" SIRADAN PROJE İSTEMİYOR
Kazakistan Devlet Başkanı Nursultan Nazarbayev'in yaşı kadar bilgi birikimi ve tecrübesiyle artık halkı tarafından 'Ak Sakal' diye anılmaya başlandığını söyleyen Gültekin, Astana'da Han Çadırı gibi ilginç görünüme sahip bina sayısının fazlalığının neye bağlandığını sorulması üzerine şunları dedi: "Nazarbayev, 'Bana sıradan projelerle gelmeyin' diyor. Genç bir cumhuriyet olduğu için farkını belli edecek binalar inşa etmek istiyorlar. Bence ileride Astana, Chicago gii mimarlık öğrencilerinin gezmeye geleceği bir şehir olacak" dedi.
ARKADAŞI "OTELİ YAP" DEYİNCE ORTAK OLDU
Rixos Yönetim Kurulu Başkanı Fettah Tamince ile tanışıklıklarının nereden geldiği sorusunu Gültekin, şöyle yanıtladı: "Benim Antalya'da mimarlık bürom vardı. Fettah Bey'de kuyumculuk işi yapıyordu. Bir tanıdığının otel inşaatına yardımcı oluyordu. Arkadaş ortamında tanışmıştık. Benden şantiyenin başına koyacak güvenilir birini tavsiye etmemi istemişti. Sonra, o tanıdığı 'inşaatı da sen yap' demiş. İş o noktaya gelince o da bana 'beraber yapalım' dedi. Böyleyikle otelde ortaklığımız başladı. Labada Otel'di." Gültekin'in bahsettiği otelin Rixos zincirinin ilk halkası olan ama sonra elden çıkarılan Rixos Labada olduğu bildirildi.