NESLİN ELİNDEN TUTMAK
Nesil, büyüklere Yüce Allahın özel emanetidir. Soyut veya somut bütün emanetlere sahip çıkmak ibadettir. İhanet ise suçtur. Ancak nesil emanetine ihanet, toplumsal görevlerimiz içinde hiç kuşkusuz insanoğlunun işleyeceği en büyük suçtur. Bizler dünün küçükleriydik. Geçmişi resmederiz. Bugünün küçükleri yarının büyükleridir. Bizi resmedecektir. Hiçbir ressam emek verdiğinin çirkin bulunmasını istemez. Müslümanda yetiştirdiği neslinin, emanet veren Rahman tarafından beğenilmesini/razı olunmasını ister. Müslüman için öncelikli ilkelerden biride budur.
Rahman: “Ey inananlar! Kendinizi ve çoluk çocuğunuzu cehennem ateşinden koruyun; onun yakıtı, insanlar ve taşlardır; görevlileri, Allah'ın kendilerine verdiği emirlere baş kaldırmayan, kendilerine buyrulanları yerine getiren pek haşin meleklerdir.” (tahrim suresi-66/6) buyurarak hayat anlayışımızın nesle dönük şuurunu verir. İnsanlık halkası nesil nesil birbirine eklenerek devam ede gelmektedir. İnsanlık zincirinin şu anki halkası biziz. Her kuşak bir önceki kuşağın etkisini hisseder. Olumlu veya olumsuz etkisi altında kalır. Onun içindir ki yapıp ettiklerimiz basit değildir. “En küçük güzelliğinde en büyük kötülüğünde nasıl meyveye dönüşeceğini çoğu zaman kestiremeyiz. Bu yüzden hedefimiz, içinde bulunduğumuz toplumun hayrına aracılık etmek olmalıdır.
Hayra güzele yelken açmış, Rahman’ın izniyle cennet limanına demir atmayı hak edecek müminlerin toplum şuurunu mevlamız şöyle resmeder:”Mümin erkekler ve mümin kadınlar birbirlerinin velileridir; iyiyi emreder kötülükten alıkorlar; namaz kılarlar, zekat verirler, Allah'a ve Peygamberine itaat ederler. İşte Allah bunlara rahmet edecektir. Allah şüphesiz güçlüdür, hakimdir. Allah mümin erkeklere ve mümin kadınlara, temelli kalacakları, içlerinden ırmaklar akan cennetler, Adn cennetlerinde hoş meskenler vadetmiştir. Allah'ın hoşnut olması en büyük şeydir. İşte büyük kurtuluş budur.”(tevbe suresi-9/71-72) emri ilahiden anlaşılıyor ki birbirimize sorumluluklarımız vardır. Rahmana verdiği söze ihanet edenlerinse toplum bakışı riyakârcadır.”İkiyüzlü erkek ve kadınlar da birbirlerindendir: Kötülüğü emreder, iyiliğe engel olurlar; elleri de sıkıdır; Allah'ı unuttular, bu yüzden Allah da onları unuttu. Doğrusu ikiyüzlüler fasıktırlar. Allah, ikiyüzlü erkek ve kadınlara ve inkarcılara, ebedi kalacakları cehennem ateşini hazırlamıştır.
O, onlara yeter. Allah onları lanetlemiştir (rahmetinden uzak kılmıştır). Onlara devamlı azab vardır.”(Tevbe suresi-9/67-68) İki resimde önümüzdedir. Neler yaptıklarımızda. Bu iki resimden müjde verilen resim içinde olmayı hep arzularız. Rabbim bizi sana boyun eğenlerden kıl, razı olduğu yoldan ayırma diye dua edenler, neslinin imana sadakatlerini dikkate almak durumundadırlar. Evini saran yangına tepkisiz kalamayanlar, neslini saran günahlara, isyanlara, inkarlara tepkisiz kal(a)mazlar. Neslin yoldan çıkmasına tepkisiz kalanları bekleyen azaptan başkası değildir. Bakınız İsrail oğullarını bulan azabın gerekçesini mevlamız nasıl hatırlatıyor: “Birbirlerinin yaptıkları fenalıklara mani olmuyorlardı. Yapmakta oldukları ne kötü idi!”(maide uresi 5/79) Kötülüğün taşıyıcısı insandır. Maddi mikrop canın kaybına, manevi mikrop imanın kaybına mal olabilir. Bu yüzden evvelden üzerimize gerek kavli/sözlü gerek fiili olumsuzluklar sinmiş olabilir. Kur'an pınarında Resulullah(s.a.v.) rehberliğin de temizlenmek gerekir. Bizler evimiz kirlensin istemezken, neslimizin çeşitli etkilerle kirlenmesine seyirci kalamayız. İnsanın yeryüzünde bıraktığı baş eser neslidir. Bu gerek bizim ehlimiz/ailemiz, gerek etki ettiklerimizdir.
Sonuç itibarıyla hayra dönük her davranışımız, imanımıza şahitlik edecektir.” Kim iyi bir işte aracılık ederse, ona onun sevabından bir pay vardır; kim de kötü bir şeyde aracılık yaparsa, ona o kötülükten bir hisse vardır. Allah, her şeyin karşılığını verir.” (4/85) Büyükler ardında bırakacakları neslin neye nasıl kulluk edeceklerinin hesabını yapmalı ve hesaplı yaşamalıdır. Biz nesil emanetinin hesabıyla yüzleşirken, neslimizin yüzümüzü güldürmesini istemez miyiz? Neslinin dünyevi mal mülklerinin hesab edenler, Yakup(a.s) nesline sorduğu:”Benden sonra kime kulluk edeceksiniz? (2/133) sorusunun önemini unutmamalıdır. Neslimizin gündemindeki dinin yerini iyi tespit etmeli ve gerekenin yapılması için gücümüz kullanmalıyız. Rahman: “Bilin ki, mallarınız ve çocuklarınız ancak bir fitnedir (imtihan konusudur.) Allah yanında ise büyük bir mükafat vardır.” (8/28) buyurarak işin ciddiyetini öğretmektedir. Gerek özel gerek tüzel kurum ve kuruluşlar bu manada Rahmana karşı sorumluluklarını gözden geçirmelidir. Nesli için beklentisini sadece veya çoğunluk olarak dünya için belirleyenler yanıldıklarını dünyada da Ahirette de göreceklerdir.
İçinde bulunduğu toplumu, bulunduğu yerden azdıran değil ıslah eden olmalıyız. Kur'an’ımızın sık sık hatırlattığı ıslah eden (ameli salih) amel işleme çağrısını iyi anlamak görevimizdir. Rasulullah (s.a.v.) buyuruyorki :"Müslüman, müslümanların onun elinden ve dilinden emin oldukları kimsedir." (Müslim, İman, 14) bu emniyet imanları koruma konusunda da öne çıkmalı. Eğer neslimiz bizim ellerimizle sözlerimizle, kararlarımızla dğru duruşlarını eğriltiyorsa, bunun sorumluluğundan kurtulmamız zordur. Her varlık neslini yetiştiriyor. Nasıl hayatta kalınacağını kendi uslubuyla öğretiyor. Ya iman ehli imanlı nesilleri yetiştirmiyecek mi? Bunun hayalini kurup harekete geçmeyecek mi? Elimizin dilimizin etrafımıza rahmete vesile olmasını istemez miyiz? Bizler elimizden geleni sadece O'nun rızası için yapalım. Gerisini rabbimize tevekkül edelim.
Elbette hidayete erdiren Hadi(c.c.) olandır. Birbirimize merhamet edelim ki merhamet bulalım. Yüce Allah (c.c.) huzurunda, vahiy yolundan çıkan insanoğluna:”Ey insanoğlu! Seni yaratıp sonra şekil veren, düzenleyen, mütenasip kılan, istediği şekilde seni terkip eden, çok cömert olan Rabbine karşı seni aldatan nedir?(82/6-8) diye sorduğunda, yoldan çıkaranlar arasında ismimizin, etkimizin, yetkimizin olmasını istemeyiz. İsteriz ki hayra giden yolda izimiz olsun. O halde haydi sıratı müstakim üzere yürümeye. Yürüyelim ki izimiz olsun. Rahman katında sevinen yüzümüz olsun. Neslimizin inşası, imanlarımızın şahidi olsun. Allah (c.c.) yar ve yardımcımız olsun. Amin. Mustafa kolcu