Halam'ın vefatı sebebiyle arayarak, gelerek, telefon açarak, mail göndererek, dua ederek bizleri yalnız bırakmayan cümle dostlarımıza, arkadaşlarımıza YILMAZ (Köseoğulları), YILDIRIM (Koçanoğulları) ve İLHAN (Hacıoğulları) aileleri adına teşekkür ediyorum. Her ölüm birşeyler götürüyor hepimizden ve de üzüyor bizleri ama ALLAH'ın koyduğu kurallar dairesinde imanlı, dürüst, namuslu, ahlaklı ve hayırlı insanlar olabilmemiz halinde ölüm bizi ebedi aleme, ebedi huzura götüren bir güzellik olarak karşımıza çıkıyor. Yaklaşık son iki yıldır amcamı, babamı, dayımı, halamı ve de çok çok yakın bir çok eşimi dostumu ebedi aleme uğurladık. İsyan etmeden ağladık, üzüldük ve de İnşaallah sabrettik. Ömür devam ettikçe bunlar kaçınılmaz, engel olunamaz gerçekler olarak her an karşımızda duruyor. Bu gerçek önümüzdeyken insanların didişmeleri, kibirlenmeleri, böbürlenmeleri, dedikodu yapmaları, iftira atmaları, üç kuruşluk makamlar için birbirlerini yemeleri, beş para etmez koltuklar için ahiretlerini tehlikeye atmaları ne kadar boş ve anlamsız geliyor insana. Unutmayalım ki dünyevi hiç bir makam, hiçbir koltuk, hiç bir maddi güç Allah uğruna sarfedilen bir damla göz yaşının binde biri bile etmez. Hucurat Suresinde Yüce ALLAH buyuruyor ki; “Allah katında en hayırlılarınız, dünyevi makam olarak üstlerde bulunanlarınız değil, Allah’a karşı en çok saygı duyan ve O’nun emirlerine karşı gelmekten en çok sakınanlarınızdır. Muhakkak Allah her şeyi hakkıyla bilir ve her zerreden hakkıyla haberdardır.” Ölenle ölünmüyor denir doğrudur, ölenle ölünmüyor ama hiç birşey de eskisi gibi olmuyor. Ama bizler ölümün bizlere yaşattığı hissiyatı doğru yönde, Allah'a, ahlaka, namusa, dürüstlüğe yaklaşmak için kullanabilirsek kendi payımıza, ölümden, gereken dersi almış oluruz. Kısaca dünya; onu isteyenlerin, onun için kendini paralayanların, makam, mevki ve para için kendini kaybedenlerin olsun.
Ve de İnşaallah bizim için; HASBUNALLAHÜ VE Nİ'MEL VEKİL Nİ'MEL MEVLA VE Nİ'MEN NASİR
|